Şah İsmail - Safevi Kızılbaş Devleti
Yazar: Cengiz Yıldırım
Yayınevi: Dorlion Yayınevi
Sayfa sayısı: 356
Kapak türü: Karton
Kağıt türü: 2. Hamur
Dil: Türkçe
Baskı: 2020
Barkod: 9786052497036
Safevi Kızılbaş Devleti, tarikattan devlete doğru bir süreç izlemiştir. Şah İsmail’in büyük dedesi Şeyh Safiyüddin Safi tarafından 1301’de Erdebil’de kurulan Safeviyye tarikatı İlk dönemlerinde daha çok Azerbaycan, İran, Anadolu, Suriye ve Irak bölgesinde hem elitler hem de halk kitleleri üzerinde oldukça etkili olmuştur. Safevi tarikatı başlangıcından Şeyh Cüneyd’in tarikat postuna oturduğu 1447’ye kadar İslam dünyasının hemen her köşesinde rastlanan Hz. Ali sevgisine dayanan standart Sufi bir tarikat yapısında faaliyetlerini sürdürmüştür.
Kaynaklarca, Safevi tarikatının Şeyh Cüneyd ile birlikte “Safevi Sufi Tarikatı”ndan Safevi Hareketi”ne dönüştürüldüğü kaydedilir. Safevi Devlet’ne giden yol Şeyh Cüneyd’in Karakoyunlu Cihanşah tarafından sürgün edilmesiyle başlar. Bir bakıma, Cüneyd’in Şeyhliği, yarım yüz yıl sonra Şah İsmail liderliğinde “Safevi Kızılbaş Devleti”ni yaratacak olan Kızılbaş devriminin başlangıç noktasına işaret eder.
Altı buçuk yıl öldürülme korkusuyla Gilan’da saklanan Şah İsmail, dedesi Şeyh Cafer ve babası Şeyh Haydar’ın Anadolulu halifeleri Kızılbaş Sufiler tarafından korunmuş, eğitilmiştir. On iki yaşını doldurduğunda 1499’da Gilan’dan yedi Kızılbaş Sufi eşliğinde ayrılan Şah İsmail 1500 yılında Erzincan Sarıkaya Yaylası’nda toplanan Türkmen-Kızılbaş aşiretlerle yapılan büyük kurultayda “sen bizim şahımız ol” diyen 7000 savaşçıyla yola çıkmış, on dört yaşında Akkoyunlu Devleti’ni yıkarak Tebriz’de “taç” giyip, Safevi Kızılbaş Devleti’ni (1501) ilan etmiştir.
Bu çalışma, sekiz bölümden oluşmaktadır. Kitap da, Safeviyye Tarikatı ve devamı olan Safevi Devleti’nin ortaya çıkışı, dayandığı kökler, geçirdiği evreler ele alınmış, Safevi Tarikatı ve Devleti’nin çağdaşı olan aynı coğrafyada bulunan devletlerle olan dini-siyasi münasebetleri orijinal kaynaklardan aktarılmıştır. Bu çalışma, Şah İsmail’in ölümünden (1524) sonra oğlu Şah Tahmasp’ın on yıllık hükümdarlığı (1524-1533) sürecini de içine alarak son bulmuştur.
-Cengiz Yıldırım / Şubat 2020