Yaşamın Güzelliklerini Keşfedin
Yazar: Ali Nesim
Yayınevi: Eser Sahibinin Yayını
Tür: Genel Konular / Makale-Deneme-Derleme
Sayfa sayısı: 240
Kapak türü: Karton
Kağıt türü: 3. Hamur
Dil: Türkçe
Baskı: 2006
Kıbrıs kitabı
Barkod: 978975555
Yazar Ali Nesim, böyle diyor bize Yaşamın Güzelliklerini Keşfedin. Salt Kitabın başlığı söylemiyor bunu. İçinde barındırdığı deneme ve öyküleri oluşturan tümceler birleşerek; sırasında St. Hilarion kalesi olarak, aşk olarak, sırasında bahar olarak, insan olarak, çiçek olarak söylüyor bunu.
"...Tanrılar bile aşksız yapamamış: Paris'in aşkı uğruna Troya'ya kaçırdığı güzel Helena... Kendi yaptığı mermerden Afrodit'e aşık olan Pigmalion... Bir yağmur gibidir aşk/yükseklerden gönüllere akan/Yaşam verendir canlara..."
-Ceyhan Özyıldız
Ali Nesim, ihtiyaç duyduğumuz anlarda kullanmak için bir ilk yardım! kitabı hazırlamış. Hayat denilen koşuşturmacanın içerisinde zamanla ve kendimizle boğuşurken, her şeyden yorulduğumuz ve soğuduğumuz anlarda, İnsan olduğumuzu unuttuğumuz anlarda, ruhumuzu doldurmamız için bir "şarj cihazı" sunmuş bizlere...
Kitabını adıma imzaladığında 29 Haziran 2006 tarihini atmış altına Ali Nesim, o günü iyi anımsıyorum. Güzel bir Lefkoşa akşamıydı. Hani rüzgârın, insanın saçlarını, bir çocuğun saçlarını okşar gibi okşadığı esintili akşamlardan biri yani. Ortopedik Özürlüler Derneği'nin bahçesindeydik. Kitaptan yayılan hecelerden midir bilinmez, herkeste, her şeyde tatlı bir dinginlik, dinginliğin koynuna sokulmuş bir neşe seziliyordu. Ve ben; Önce çiçek vardı: Bir tek çiçek. Çiçekten çiçek üredi. Çiçekten çiçek türedi. Gül oldu. Lâle oldu. Zambak oldu. Papatya, gelincik, orkide akasya, nergis, ful oldu. Bazı çiçekler çok güçlendi harup oldu, zeytin oldu, erik oldu, elma oldu. Ama gene de çiçek oldu meyveye duran. Çiçek sadece kendi kendini üretmedi; sadece kendi kendini türetmedi: Tertemiz havayı üretti. Çiçek neminden su damlacıklarını, su damlacıklarından ırmakları, ırmaklardan gölleri, denizleri, okyanusları türetti. Kanatlanan çiçekler kelebek, arı, kuş oldu. Eskiyen çiçekler toprak..." paragrafını henüz duymamıştım.